Homosapiens orada burada rezil oluyor diyolar ~~

Yine homosapiens başlığı attığıma göre dizi-film analiz şeysi değil de kendimle alakalı bir şeyleri ortalıklara dökeceğim anlaşılmıştır herhalde fufufu. Çok pis Reply yazasım var ama bu ara Bong Chil'in yüzü gülmüyor ben de korkuyorum vallahi yazayım derken kendime mani olamayıp çok ayıp şeyler yazabilirim, kötü cümleler sarfedebilirim kkk O yüzden finale dair yazarım diye onu erteleyip bahtsız bedevi hallerimi saçayım dedim :')

Kıtlık zamanında mı doğdum yoksa kara büyülere mi geldim bilemiyorum efendim ama zatı şahanemin başına yolda yürürken dahi o kadar abuk şeyler gelebilir ki yanımdaki insanlar bile yedi düvele rezil olabilir yane. Hani rezil oluyorum da etrafımdakileri de rezil ediyorum o kadan yetenekliyim. Bunun yanında bahtsızım da yolda yürürken boynumdan kolye düşer yani o kadar diyeyim Tanrımmm nal mı taksam boynuma ashdjaksdlsa Pekii homosapiens rezil oluyorsun madem de anlat bakalım neler neler geldi başına biz de bilelim diyorsunuz duyuyorum. O zıman hay hay efenim kulak verin de siz de görün bedevi hallerimi kkkk

Varan 1; Bir sonbahar günü okulun kapısından içeri girmeye çalışırken efenim, herkescikler de böyle montlu atkılı, kapı da tıklım tıklım kart gösterme kuyruğu var hani bombalayacağız ya içeriyi ondan illa bakıyolar o nalet kartlara aptalız biz tabe soğuktan bir tarafımız donsun diye Everest'e tırmanıyoruz, mazoyuz ya agsfdhjaskd Neyse ayş bende kapıdan girmeye çalışıyorum işte arkamda önümde insanlar amma kartı gösterdiğim halde ilerleyemiyorum pehh dedim tamam homo gitti saçın takıldı yine kapıya (birazcık orman olur da kendileri her yere takılabilme kapasitesi var kkkk). Yandın kızım nasıl çıkacak o saç oradan diye düşünüyorum tabii ama nasip deyip döndüm arkama bir de ne göreyim ensemde bir oğlan çocuğu hayır ne zaman o kadar samimi olduk e yavrum, soluğun ensemde yane o kadar. Neyse bir baktım benim saç çocuğun koltuğunun altında pff yanlış duymadınız baya baya koltuğunu altında. Allahım iyi ki kıştı da kabanı vardı asjdkasld Hayır fark da mı etmemiş anlamadım ki. Tabii ben kafamı döndürebildiğim kadarıyla çocuğa bakıp "Pardon ama saçımı alabilir miyim?" demeyeyim mi puhahaha Ah be yavrum denir mi o? Tabii civardaki bütün öğrenci ahalisinin kafası bize döndü ve pöykürerek gülmeler yükseldi. Çocuk da gülüyor tabii bir tek moraran ben, sanki ben suçluyum. Akabinde çocuk kolunu kaldırdı, kitaplarının arasından saçımı aldı ve tutup elime verdi. Hani bildiğiniz elime verdi asgfdasjkdas Gülüşmeler, kıkırdamalar, benim kafa önde, kızarmalar, bozarmalar. Rapunzel kuleden atarken saçları benim saçlar nerelerde a dostlar TT

Varan 2; Yine okuldayız agfsdhjksdla Ama bu sefer çıkıyoruz. Saat gecenin bir yarısı ev arkadaşımla otobüse yetişmeye çalışıyoruz sanki başka otobüs gelmeyecek töbe töbe. Neyse efenim bu hain homemate gördü otobüsü homo koş otobüs geldi dio. Ben de koştur koştur sanki maratona yetişeceğim. Nasıl hızımı alamıyorum yane. Kampüsün çıkışındaki kapı da otomatik tabe. Kapı ne açık ne de kapalı dar bir ara var ama ah akılsız ben başarabilirsin homo deyip Ya Allah diyerekten kapıya dalmayayım mı asgfdhjaskldşas Ben tabe hala koşuyorum aradan geçtim ya yetti bana, kurtardık günü yani adeta bir kahramanım hohoho. Ama otobüse koşarken fark ettim ki herkes bana bakıyor tabe anlamadım ben sonra döndüm arkama arkadaşın biri kapının oradaki kulübede eğilmiş karnını tutup gülüyor, diğeri rezil olmayayım diye kampüse kaçmış kahkahalar atıyor ayy en kötüsü de güvenlikçi amca masaya yatmış hem yumrukluyor hem de bana bakıp gülüyor. Tabii ben hala anlama veremedim ta ki omzumdaki ağrıyı hissedene kadar asgdhajsdka Meğer ben o kapı aralığından geçmemişim kapıya girmişim ayıptır söylemesi kkkk Kapı zangır zangır titremiş ama benim kafa neredeyse tabe hiç anlamamışım asdhjaskdlasd Bu muhabbet aylarca aldı yürüdü ve haneme bir rezillik daha kazındı asdjkasldşas

Varan 3; Müzik dinlemeye ölen ben bir gün sokakta kulaklıkla dolaşırken hakkaten ölecem asgdhjaskdlas Tırın altında falan kalan biri duyarsanız kesin benimdir kkkk Ay Allah muhafaza töbe töbe :P Yine kulağımda son ses müzik evden çıkmışım caddede yürüyorum hohoho Bir baktım yanımda trafik durdu ama bende tık yok tabii hala yürüyorum, millet kornaya basıyor anlamıyorum ki ne oluyor agshdjaskd Sonra karşıdan gelen adamın biri kolumu tuttu birden ve arkamı gösterdi. Tabii ben noluo lan diye bakıyorum ortalığa. Arkama bir döndüm caddenin ortasında hırkam ve hemen yanında arkadan kasalı bir araba, camda amca bana bağırıp hırkamı gösteriyor. Amca ya inatla gitmemiş ve arkamdan hırka hırka diye bağırmış asdgasjdkas Tabii arkadaki arabalar da gitsene be adam diye kornaya basıyor. Koşa koşa aldım hırkayı sonra hemen ara sokaklara, her zamanki gibi kafa yerde afsgdhjakslda

Varan 4; Ünide ilk yıllarım olacak ki böyle cümbür cemaat otobüse binmişiz ama otobüs de ne dolu yani herkes matruşka modunda iç içe bir de oksijen tüpü olsa sırtlarında pek makbule geçecek o kadar yane. Sona kalan dona kalırın canlı örneği ben merdivende seyahat ediyorum :P Kapı açılsa alıp götürecek beni, o kadar bütünleşmişim. Bizim hatunlar da otobüse biner binmez şoföre demesinler amca ön kapıyı açma sakın homo maazallah ezilir diye pfff bir de bunu hemen arkadaki oğlan çetesi duymuş kimlerse artık hiç de tanımam kkkk Gidiyoruz falan anacım milletin de ne çok ineceği varmış, araba sürekli durup kalkıyor. Tabii araba durunca o boy band'ten bir ses "Amca dikkat homo var!" "Durun homo aşağı iniyor" "Aman homo bindi mi?" "Amca homo binmiş, asayiş berkemal gidebiliriz." asdhjaskdlsaş "Aman homo'ya bir şey olmasın." Otobüsten inip millete yol verince çevrilen gözler "Homo biniyor dikkat" demeler falanasdjsakdl Eve gidene kadar bu eziyeti çektim Tanrım, tabe bu arada bende bizim hatunlara sayıp sövüyorum ama ne fayda koca otobüs bana gülüyor agshdjkasldşasi

Ayş ne kadan çok varmış fufufu. Daha fazla da var aslında ama işte bunlar kafi sanki kkkk. 4. hikayedeki "homo"lar yerine asıl ismimi koyalım efenim. Ama yazmadım neden acaba bilemedim bak şimdi :P İyi oldu böyle iyi iyi asgdhjaksl  Sonra belki yine yazarım hayde jane~~

Dünyayı Kurtaracaksın Dediler!

Çok dertliyim canlar, pişmanlıklarla geçiyor fani hayatım bu sıralar. Hayır zaten ben kaşındım, onda bir sıkıntı yok ama yine de böyle çılgın ideallerle aldığımız kararların burnumuzu bu kadar sürtmesi çok koyuyor be! Onu da geçtim bulaşıkçı oldum yahu, laboratuvarımda beni bekleyen 45 adet besiyerli, Drosophila'lı şişem var. Her türlü yardım kabul edilir. :P

İçimdekileri kustuğum bir giriş oldu belki ama içimi dökmek için yazıyorum zaten bu yazıyı da ondan az bile peh! En baştan başlarsak bendeniz homosapiens neden seçtim bu ismi yani ne alaka hayır bir de tehlikeli bilmeyen biri baştaki "homo"ya takılıyor hemen falan. Ama meslek icabı aslında daha doğrusu tahsil hayatı icabı. Genetik yüksek lisansı ya da abartmaya gerek yok ameleliği yapan bendeniz homosapiens kendine daha iyi bir isim bulamazdı herhalde. Uzak doğu sevgim nirvanada olsa da ama (kusura bakmayın saplantılılardan değilim onu hemen belirteyim) hayatımı zindana çeviren genetiği bir köşeye bırakamazdım.

Bu aralar niye depresyondayım peki? Hemen ona da değineyim. Laboratuvarda halihazırda devam eden bir projem var zaten, yarı ömür şeysi falan filan off canlılarla uğraşmak da ayrı dert ama neyse. Sonra seminer araştırmam var ki epigenetik-kanser ilişkisi gibi dışı sizi içi beni yakan daha doğru düzgün kaynak daha doğrusu Türkçe kaynak bulamadım. Hâlâ iz peşindeyim başarabilirim. Sonra taa tezim için gerekli olan androjen araştırmam var, bunda da komik olan şu ki nereye androjen yazsam kaslı amcalar çıkıyor hehe. Ülkece beynimizden çok kaslarımıza güveniyorsak demek ki. :P Tamam toplumsal mesaj vermeyeceğim aman banane dünyanın çivisini takasım yok hiç. Her neyse bu androjen denen mereti almak için de para lazım tabii onun içinde proje yazmak ve sonrasında para ödülü almak gerek. Eee onun içinde yeni proje gerek. Depresyon az bile bence var mı kör kuyu gireyim.

Sonra bunların içinde ben yine tabii hiç akıllanmam güncel dizi çeviririm. Bilenler biliyor şu an Marry Him if You Dare ve hâlâ son 3 bölümünü vermediğim Her Legend var. Haa bir de Reply 1994 var bir bölüm ve belki arada yardım ettiklerim. Animeler, filmler, mangalar onları saymıyorum bile. Eee bunu okuyan tabii der homosapiens ah be yavrum da sen salak mısın? Vallahi öyleyim galiba ama şu çevirileri yapmıyor olsaydım eminim çok daha fena bir durumda olurdum. Çünkü insan gerçekten mutlu olduğu bir şey bulmalı hayatında, deliler gibi ağırsa da omuzlarınız, gözleriniz acısa, başınız çatlasa da ortaya çıkan şeyin sevilmesi kadar insanı daha fazla mutlu edecek bir şey olamaz.

Şuna da değineyim, ben yüksekten bu kadar isyan ediyorum ama akıllanıyor muyum? Hayırr! Çünkü ben bir de doktora da yapmak istiyorum hem de bunu yurt dışında bir de mümkünse Kore ya da Japonya'da yapmak istiyorum. Eeee adamlar ne istiyor iyi bir İngilizce ve en güzelinden projeler. O yüzden durmak yok proje kasmaya devam.

Dünyayı kurtaracaksın dediler, kandırdılar beni. Galiba bir de duygularımla oynadılar. Söylemediler bu kadar yorucu olacağını, gaza getirdiler saldılar meydana. Superman oldum sandım bende belki de ondan bu koşuşturmalar. Ama şu da var sen kurtarmasan ben kurtarmasam kim kurtaracak Allah aşkına bu dünyayı :P

Homosapiens: Sonradan Olma Bir Fangörlün Hikayesi ^^

Bendeniz homosapiens twitter ortamında ost'ları k-indieleri yüceltip k-pop da neymiş dedikten sonra tabiri caizse tükürdüğümü yalayıp çaylak fangörl oldum efendim ve işte bu da sonradan olma fangörllüğümün hikayesi. :)

Her şey kuzenimin beni Mubank teşvikleriyle başladı aslında. Hani konsere meyletmiyor değildim ama yine de ciddi olarak düşünmemiştim. Tabii gelenleri bilmediğimden kaynaklanıyormuş onu da sonra fark ettim. Çünkü Ft Island ve Super Junior'ı gelenler arasında görünce kendimi kaybettiğimi inkar edemeyeceğim hehe
Düşündük, taşındık adamlar Kore'den geliyor biz bir Arena'ya mı gidemeyeceğiz dedik ve şeytana uyduk.Gitmek konusunda kesin kararı verdikten sonra en yakındaki biletix şubesinden biletleri almaya gittik ama nasıl heyecanlıyız anlatamam. Aldık biletleri çıkıyoruz, şubenin olduğu yerde bir erkek giyim mağazasının içinde bu yüzden haliyle içi ful erkek hehe Benim bilet elimde oynaya oynaya kapıya gidiyorum hatta öyle ki bir ara alnıma yapıştırdım bileti kkkk Sonra birden poşetimi unuttuğumu fark ettim, ben koşa koşa geri dönerken çevremdeki millet de bana bakıp gülüyor yani bildiğiniz rezil oldum. Kapıda kuzenimle bir eleman konuşuyorlar hayırdır alnınıza bilet yapıştıracak kadar neye seviniyorsunuz diye kkkk Bilmiyor ki bu hatunlar vuslata erecekler :P Biletler elimize geçtiğine göre tek şey kalmıştı, o da beklemek. O ara ben olayın idrakinde değildim ta ki o müthiş gün gelip çatana kadar fufufufu

Günlerden 7 Eylül 2013 Saat 19: 15. Music Bank başlasın tatam tatam :D İçeriye geç alındığımızdan dolayı 15 dakika geç başladı konser ve bunun için sahneye çıkıp açıklamada bulunmaları ve özür dilemeleri, işte o an ilk vuruluşumu yaşadım kkkk Öncesinde grupların klip görüntüleri yansıtıldı sahneye ama nedendir bilinmez o klipleri içinde Miss A'inki yoktu hehe Üzüldüm mü hayır, zaten performansları da pek bir vasattı -_-

İlk çıkan grup Mblaq'tı. Yalan söylemeyeceğim kendilerinin dinlediğim pek şarkısı yoktu o zamana kadar ama adamlardaki enerji, dans, senkron mükemmelliğini ve Lee Joon'un eşsiz güzelliğiyle birlikte sunulmuş kıvrak dansını keşfedince fangörl olma yolunda süregelen aşamalardan birini daha atladım. Tabii bir de verdiği omuz ve böbrek dekoltesini demeden geçemeyeceğim çünkü salonun coştuğu tek dekolte bu oldu kkkk En çok da bu şarkı tabii ki beni benden aldı *~*

Ailee'nin performansı vardı sırada ve surprise karşımızda Üsküdar'a Gider İken'i söyleyen bir Koreli hehe O muazzam sesi sayesinde pek bir içime işledi şarkısı. Devamında da 3 şarkı daha söyledi ve yerini Ft Island'a bıraktı hohoho

Hong Ki her zamanki suratsızlığıyla pek tatlıydı, tabii yandan bağladığı saçı daha da bal kaymak yapmış keratayı :') I wish'i sunarken bir de Keşke demesi yok mu hele hehe Orada oraya sahneyi arşınladı durdu, hiç yerinde durmadı yahu ben yoruldum onun yerine :P O muazzam gür sesiyle enfes bir şov sundu kısaca. 

Gelelim Miss A'e -.- Sevenler kusura bakmasın ama ben hatunların performansında gayet oturdum ve pek izlemedim. Yani şirinlik yapmaktan başka bir şey yaptıklarını pek söyleyemeyeceğim. Suzy'nin falan dudağı şarkının gerisinden gidiyordu yani herkes kafasına göreydi, hayır ne yaptılar pek anlayamadım yani. Zaten pek de dinlemiyorum kendilerini kkkkk

Beast ovvv :D Salonun en çok coştuğu anlardan birini yaşattılar hehe Mblaq'ta olduğu gibi bunların şarkılarını da pek bilmeyerek gittim aslında ama performanslarını görünce eyy gafil ben dedim hehe Gerçekten enerjilerine diyecek laf bulamıyorum hehehe Bu şarkıda ışıklar ve grubun dansı salonu kendinden geçirdi :') 

Son olarak da bence gecenin en çok sempati toplayan grubu Super Junior :") Neden mi böyle diyorum, adamlar sahneden inmek bilmedi yahu, herkesin ellerini dokundular, fotoğraf çekildiler, Türk bayrağını alıp öptüler hehe aslında Dong Hae öptü hem de boynuna falan doladı kkkk Düşünüyorum da baya aşk yaşadı aslında bayrakla hehe En sona Sorry Sorry bırakıp nefis bir final yaptılar ^^ Bütün gruplar sahneye gelip konseri bitirmelerine rağmen yine en sona Suju kaldı, gitmek bilemediler bir türlü yıhyıhyıh Bu arada tabii Super Show tüyoları da vermişler, hadi bakalım inş canlarım kkkk Buradan bir de Kyuhyun'a ne kadar tatlı olduğunu söylemeyi bir borç bilirim :P Sunuculuk yaparken pek bir tatlıydı, bal lokum :")

Konserden sonra ne mi oldu, telefon, mp4 ve youtube playlistlerim baştan sonra k-pop oldu. Kara büyülere geldim Tanrımmmm -__- Ama bu kadar güzellikten sonra kendimi sahneye atmadığıma şükrediyorum ben hehehe Yeni bir k-pop konserinde buluşalım, n'olur yine gelin. Tadınız damağında kaldı bu homosapiens'in :")

Hayao Miyazaki

Bu yazıyı taaa en baştan yazmadığım için o kadar utanıyorum ki... Hayao Miyazaki, klonlamak istediğim adam, hayal dünyasına hayran olduğum, filmlerini izlerken kendimi aptal gibi hissettiğim, ağzımdan salyalar, gözlerimden kalpler fışkırarak yapımlarını izlediğim yegane insan hatta belki bazıları da benim gibi düşünüyordur, o insan olamaz yani olmamalı çünkü insanlığa sığdırılamaz ve insan gibi iğrenç bir varlıktan öyle bir şaheser çıkamaz kkkkk Toplumsal mesaj da verdiğime göre bakalım bakalım kimmiş bu dünya harikası :P

Miyazaki 41, Japonya doğumlu bir manga-anime sanatçısı efendim. Kendisi 50 yılı aşkın süredir animelerle uğraşmasının yanında hepimizin bildiği o meşhur Stüdyo Ghibli'nin de kurucusu. İsmi Walt Disney'le birlikte anılıyor ki hepimiz biliyoruz Miyazaki daha iyi :P Time Dergisi kendisini en etkileyici isimler arasında gösteriyor eeee bu da malumunuz, şaşırmıyorum böyle şeylere. Adam hak ediyor gençler asdfghjklşi

Birkaç özel bilgi; foto çekilmekten hoşlanmadığından çok fazla fotoğrafı yokmuş ki bu huyumuz benziyor yoksaaaaaaaaaaaaa babam mı ağğğhhhh *-* Ayrıca daha çekici geldiğinden yaptığı film isimlerinin içine "no" mutlaka koyarmış. Takıntı olsa gerek kkkk

Biraz da filmlerdeki öğelerden bahsedelim fufufufu Miyazaki uçma ve uçak meraklısı olduğundan filmlerinde bunu bol bol işliyor. Ki bu heves de babasının 2. dünya savaşı sırasında uçak üreten bir şirkette yönetici olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca filmlerinde sürekli iyimserlikten, hayata olumlu bakmaktan bahsediyor ve bu da hitap ettiği izleyici kitlesinden kaynaklı bir durum olarak öne çıkıyor. Filmlerinde sürekli kadın kahraman kullanması da ayrı bir husus offffffff seviyorum bu adamı. Bu durumu da şöyle açıklıyor; Erkekler durum karşısında hayvani iç güdülerini kullanarak atağa geçmekte, kadınlar ise durumu kavrayıp duygusal tepkiler vermektedirler. Ayrıca bir erkek olarak kadınların bu davranışlarından etkilendiğini belirtip kadın kahraman seçmesinin nedenini böyle açıklıyor. Domuzlara da ayrı bir ilgisi var beyimizin, kendini sürekli öyle resmetmekte. Porco Rosso'daki karakterin de kendini düşünerek çizdiğini düşünenler yabana atılmayacak kadar fazla.

Miyazaki'nin sadece yönetmenliğini yaptığı filmleri sıralayacağım yoksaaaaaaaaaaaaa hepsini yapsam ohoooooo blog patlar maazallah :P

1) Kagliostro'nun Şatosu- 1979:

2) Rüzgarlı Vadi- 1984:

3) Gökteki Kale- 1986:

4) Komşum Totoro- 1988:

5) Küçük Cadı Kiki- 1989:

6) Kırmızı Kanatlar- 1992:

7) Prenses Mononoke- 1997:

8) Ruhların Kaçışı- 2001:

9) Howl'un Yürüyen Şatosu- 2004:

10) Küçük Denizkızı Ponyo- 2008:

Hepsi birbirinden güzel değil mi??? Bunları yapanın sizin, benim gibi biri olduğunu düşünmek bile insanı bir acayip yapıyor kkkkk Bir de pek yakında gelecek olan filmini iliştireyim fufufufu

The Wind Rises- 2013:

Miyazaki büyüksün vesselam! OLMAZSAN OLMAZDIK >_< der bir yazının daha sonuna geliriz. The Wind Rises'ı çevirmek istediğimi her yerde söylüyorum da inşallah heveslenen olmaz. Ki eminim heveslenecekler ama olsun yine de çevireceğim asdfghjklş.i Yeter ki Türkiye'ye de gelsin ^^ Hepiniz afiyet olsun. Yeni yazıda görüşürüz. Kendinize mukayet olun emi kkkkk Giderken en sevdiğim şarkılardan birini de bırakayım ama bu oğlunun filmi ve yapımcı şirket Ghibli oyyyy :D Jane minna :****

Magi

Resmen 2 haftadır bu yazıyı yazmak için bekliyorum ^^ Blogger ve net bağlantımın azizliğine uğradığımdan şu izlerken krizler geçirdiğim, sezonu sadece 25 bölüm sürdüğü için forumlarda küfredenlere ortalık ettiğim dehşet-ül vahşet, bu sene yapılan en mükemmelinden animemiz olan Magi yazısını bir türlü yazamadım. Öyle ki az önce kurduğum cümlenin sonuna geldiğinde başını unutmuşum nasıl içlendiysem artık hahaha :D

Velhasıl kelam animemize gelirsek elimizde bir Magi, bir Alaaddin, bir demir tekme hatunumuz, bir Sinbad, bir Kyo Prensesi, daha nice prensler, prensesler, cinler,kuleler, uçan halılar, kötüler, iyiler, ruhunu şeytana satmışlar var hahaha

Konusu itibariyle Binbir gece Masalları'yla tamamen örtüşmese de Alaaddin karakteri ve her bölüm başı yazılan gün sayıları akla onu getirmekte :D Olay örgüsüne geçelim madem her yapımda olduğu gibi dünya pislik bir yer olarak başlar hahaha Kaos hakim tabi olmazsa olmaz bu Alaaddin'i de;

Flower Boy Next Door

Bizimkisi bir aşk hikayesi efendim :D Hep beraber çok şaşırdık tabii Kore dizileri ve aşk kkkkk :D

Amma velakin bu öyle bildiğiniz aşklardan değil öyle ki şu yazıyı yazmak için deli gibi Drosophila sunumu hazırladım maksat içimi dökeyim şöyle ^_^

Baştan uyarayım acayip spo içerir izlemediyseniz okuyup sonra saçınızı başınızı yolmayın :D Ayrıca bu yazımda ayrıntıya da gireceğim uzun olacak diye temenni ediyorum kkk :D

Konumuza girişelim hemen elimizde bir kız ve ben sayamadım ama çok ön planda olan 4 erkek var ooooo ^^ Ama sakin hepsi kızımıza aşık değil ama o kadar psikoya bağlamamışlar çok şükür :D Sadece 2 oğlumuz seviyor şunla şu :D

Traffickers

 Biri Brodway'de amcam, dayım ve benzerleri olduğundan şüphelenmeden kenardan kenardan uzaklaşıp müzikallere ara veriyoruz kkkk :D Filmin künyesine, jeneriğine girmeden direkt gelişme sonuç yapma taraftarıyım keza gerekli açıklamalar yandaki linkte mevcut :D Saatlerce konuşup milleti intihara sürükleyen konuşmacılardan olmayalım maazallah :D

Efendim filmimiz aksiyon, dram, gerilim :D Üçüne de kefilim gerçekten hareketli sahnelerde gözleriniz 360 derece etrafında dönerken aynı anda puslu gözlerle ekranı seçemeyip üstüne üstlük gerilmekten bacaklarınızda uyuşukluk hissedebiliyorsunuz değil tabii öyle bir film varsa rica edeyim kkk :D Ancak bu üç öge film de gayet mevcut.
İlk başlarda durağan gitmesine rağmen akıcı bir şekilde işlendiğinden sanırım gelişme ve sonuç bölümlerine çok çabuk geçişler yapıyorsunuz. Son bölümlerindeki flashbacklerle aslında başta varsaydığımız bütün düşüncelerin yanlış olduğu güzel bir şekilde işlenmiş. Öyle ki 3-4 geriye dönüş sahnesi bulunmakta ancak mantık hatalarıyla karşılaşmadım. Ters köşe olayı baya iyiydi çünkü kendi adıma baya ters köşelerde kaldım.
Zaten hiçbir şeyin sonu tahmin ettiğim gibi olmaz bu da abarttı biraz kendi tahminlerimden soğudum.

Korelilere ait çok fazla aksiyon izlemediğimden midir bilmem ama beğendiğim güzel bir Kore yapımı oldu kendileri. Demem o ki bazı Amerikan filmlerinden daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim ama abartmayalım Yankee ler komplo teorileri ve aksiyon konusunda malumunuz Yoda gibiler kkkk :D

Şimdi ben bir de en güzelinden fragman koyayım şuraya *.*

Pitch Perfect

 Bu ara müzikallerle başım dertte galiba sürekli karşıma çıkıyorlar kkk :D Ama başlıktaki filmi tavsiye üzerine dün gece 2 civarlarında izledim çok da fena sayılmazdı sanki bir şeyler yazılası yani^^

Gelelim içerik dedikodusuna :D Filmimiz acapella üzerine kurulu olduğundan Step Up ya da Glee tarzı müzikallerle karşılaştırmak ne kadar doğru olur bilmiyorum (hatta Step Up'ı çok başka yerlere de koyabiliriz ^^) bol bol farklı coverlarımızı dinledik yine. Coverlar olmadan asla zaten şarkı sudan karaya evrim geçiriyor sanki kkk :D Ancak filmde boşluklar ve gereksiz sahneler mevcuttu. İlk baştaki performansları görünce bir upsss what the hell? oldu ama git gide esas kızımız Superman tavrını takında ve cam güzeli kızlarımızı birinciliğe taşıdı. Treblemakers baştan beri iyiydi ancak onlara da hormon basmışlar gibi sahnedeki kükreyen hareketleri bizim futbol taraftarının maç izlerken takındığı tavrı gösterir nitelikteydi. O zaman önce final gösterileriyle videolara başlayalım *_* Treblemakers :)))

GLEE

Hep Kore dizilerinden ya da animelerden, mangalardan bahsedeceğimi söylememiştim dimi?? Çünkü şimdi feci halde yeminimi bozacağım kkk :D Yani far far away efendim Amerikaaa oh babe ^.^ Veeee dizimiz GLEE :))) Malum 4. sezonda şu an ve ben de birikmesini beklemiştim bugün nihayetinde başladım. Şu ana kadar Blaine ve Warblers boy band kkk :D ile Santana arasında kalsam da yeni sezon da Finn'de iyi sanki eee New Rachel kızımız da bir o kadar özellikle şu performansında;

Beğenmemek elde mi yahu :D Müzikallere karşı ayrı bir ilgim olduğundan galiba (her şeye ilgi duyuyorum aç gözlülük belirtisi mi ki *.*) bu diziyi izlerken sıkılmıyorum zaten bölümün yarısı cover parçalarla geçiyor ki önceki yazımda da coverların bana Lady Gaga şarkılarını bile dinlettirdiğini söylemiştim kkkk :D İşte en büyük suçlu adını duymadığım insanların şarkısını dinler oldum Allah'ım bir daha büyük konuşmayacağım 1,2,3 tıp kkkk :D

Gel gelelim dizi hakkındaki korkularımıza :/// Çok iyi bilmekteyiz ki bir uyarlamadır alıyor başını gidiyor :((( Yaratıcılık sıfırlandı demek ki I am sorry I love you'yu bile gereksiz yere yeniden çekiyorlar kkkk :D O konuya girmek istemiyorum tamam sustum :D Malum güzelim ülkemde de bir ara müzikal denemeleri olmuştu ama kim kiminle nerede kısaca 5N 1K müzikalin fendini yendi ve adamlar entrikaların arasında şarkı söyler oldular kkk :D Tamam çok izlemedim diziyi adını da hatırlamıyorum abartmış olabilirim ama kesin böyle şeyler olmuştur :D Demem o ki umarım yeniden böyle uğraşlara girmezler. Alalım verelim müzikallere can verelim efendim kkkk :D

Lunafly

 İlk yazımı Hayao Miyazaki hakkında yazmayı planlamıştım hep. Ama bu grupla Yeppudaa'daki hatunlar sağ olsun birkaç gündür içli dışlı olduk :D Çok ezberleyemem isim zaten eee bir de adamlar Koreli ve isimler de bir değişik olunca hiç ezberleyemiyorum. Tabii Sam Carter hariç kkkk :D

Beyimiz Kore-Kafkas karışımı amannn :D Ama İngiltereli falan kütüğü baya karışık yani kkk :D Koreliler iyi zaten malum ama melez olunca daha iyi oluyormuş sanki *_*
Lider, eee doğal olarak solist bir de olmazsa olmazı gitarı var ama sahil kenarında Akdeniz Akşamları'nı söylemek gibi fantezileri yok relax kkkk :D

Uppsss bir de Han Seung Yun'umuz var :D                
Kendileri 2. solist ve bir de gitarist *_*
Safkan Koreli kkkk :D Beste yapıyormuş woww :D
Çocukken de futbolcu olmak istiyormuş ama
Allah korumuş çocukcağız telef olacaktı topun peşinde kkkkk :D